Tom kemanının bir Stradivarius olduğunu düşündü çünkü Stradivarius adı kemanının içindeki etiketteydi.
- Tom thought his violin was a Stradivarius because the name Stradivarius was on the label inside his violin.
Çantaya bir etiket iliştirdi.
- He attached a label to the bag.
Bu etiketleri kavanozlara yapıştır.
- Paste these labels on the jars.
Tom'a tüm kutuları etiketlemesini söyledim.
- I told Tom to label all the boxes.
Nefret söylemi olarak etiketleme konuşma sosyal baskı vasıtasıyla ifade özgürlüğünü sınırlamak için bir yoldur.
- Labelling speech as hate speech is a way to limit free speech by means of social pressure.
Karışıklığı önlemek için taban da etiketlendi.
- In order to avoid confusion, the bottom is labelled too.
Devam etmek için lütfen Disk 2 etiketli diski yerleştirin.
- To continue, please insert the disc labelled Disc 2.
Nefret söylemi olarak etiketleme konuşma sosyal baskı vasıtasıyla ifade özgürlüğünü sınırlamak için bir yoldur.
- Labelling speech as hate speech is a way to limit free speech by means of social pressure.
4:00PM (722) An upper bound for the number of graceful labelings of a path with n edges. Sylvia R. Naples, Bard College.
I've labelled the file and put it on your desk..
While the drug is approved for use in treating stomach cancer, many doctors prescribe it off label for other cancers as well.
She's signed a three-album deal with a new record label.
... Is when I was on my first record label ...
... On day one, I will label China a currency manipulator, which will allow me as president ...