Please tell me where you will live.
- Lütfen bana nerede yaşayacağını söyle.
Please get me hotel security.
- Lütfen beni otel güvenliğine götürün.
Kindly mind your own business.
- Lütfen kendi işine bak.
Will you kindly let me have a look at it?
- Lütfen ona bir göz atmama izin verir misin?
Hold the line please. I'll put you through to his office.
- Hatta kalın lütfen. Ben sizi onun ofisine bağlayacağım.
Please hold the line a moment.
- Biraz bekleyin, lütfen.