lösegeld

listen to the pronunciation of lösegeld
German - Turkish
English - Turkish

Definition of lösegeld in English Turkish dictionary

ransom
fidye

Tom fidyeyi ödemeyi reddetti. - Tom refused to pay the ransom.

Tom ve Mary kızlarının serbest bırakılması için bir fidye ödemeyi kabul etti. - Tom and Mary agreed to pay a ransom to have their daughter released.

ransom
{i} fidye ile kurtulma
ransom
{f} fidye ödeyerek kurtar
ransom
fidye ödeyerek kurtarmak
ransom money
fidye

Fidye karşılığı Tom'u kaçıranlara teslim edilmeden önce çalındı. - The ransom money was stolen before it was delivered to Tom's kidnappers.

ransom
{i} fidye, kurtulmalık
ransom
{f} fidye verip kurtarmak
ransom
{f} fidye alarak serbest bırakmak
ransom
{f} fidye ile kurtarmak
ransom
{f} günahını bağışlatmak
ransom
fidye ile serbest bırakılma
ransom
{i} fidye ile kurtarma
ransom
{f} fidye karşılığı bırakmak
ransom
{i} kefaret