kurutma

listen to the pronunciation of kurutma
Turkish - English
desiccation
blotting

This blotting paper absorbs ink well. - Bu kurutma kağıdı mürekkebi iyi emer.

Blotting paper absorbs ink. - Kurutma kağıdı mürekkebi emer.

drying, desiccation, seasoning
dehydration
curing
blight
torrefaction
{i} withering
exsiccation
{i} wither
dehumidification
(Nükleer Bilimler) drying
kurutmak
dry

Oh dear, it's raining, and I've already hung the laundry out to dry; what shall I do? - Ah sevgilim, yağmur yağıyor, ve ben zaten çamaşırı kurutmak için dışarı astım; ne yapmalıyım?

I hung the laundry out to dry last night and by morning it had frozen hard as a rock. - Dün gece kurutmak için çamaşırı dışarı astım ve sabaha kadar kaya gibi donmuştu.

kurutma alanı
drainage area
kurutma aygıtı
drying apparatus, desiccator
kurutma birimi
drying unit
kurutma cihazı
desiccator
kurutma dolabı
drying chamber
kurutma donanımı
drying equipment
kurutma fırını
drying stove
kurutma hızı
drying rate
kurutma kulesi
drying tower
kurutma kâğıdı
blotter
kurutma kâğıdı
blotting paper

Blotting paper absorbs ink. - Kurutma kağıdı mürekkebi emer.

This blotting paper absorbs ink well. - Bu kurutma kağıdı mürekkebi iyi emer.

kurutma kâğıdı ile kurutmak
blot
kurutma kâğıdıyla temizlemek
to blot
kurutma maddesi
drying agent, dehydrating agent
kurutma makinesi
dryer, drying machine
kurutma makinesi
spin dryer
kurutma makinesi
drier

She explained to me how to use the hair drier. - Saç kurutma makinesinin nasıl kullanılacağını bana açıkladı.

kurutma makinesi
spin drier
kurutma makinesi
(dönen) tumble drier
kurutma makinesi
dryer

Did you bring a hair dryer? - Bir saç kurutma makinesi getirdin mi?

I put my clothes in the dryer. - Elbiselerimi kurutma makinesine koydum.

kurutma makinesinde kurutmak
machine dry
kurutma makinesinde kurutmak
spin dry
kurutma makinesinde kurutmak
spin
kurutma rafı
drying rack
kurutma silindiri
drying cylinder
kurutma tamburu
drying cylinder
kurutma tesisi
drying plant, drying installation
kurutma çardağı
hake
kurutmak
desiccate
kurutmak
drain
kurutmak
cure
germe-kurutma makinesi
(Tekstil) tenter
germe-kurutma makinesi
(Tekstil) stenter
kurutmak
{f} deplete
kurutmak
dehumidify
kurutmak
wizen
kurutmak
blot
kurutmak
evaporate
kurutmak
torrefy
kurutmak
scorch
kurutmak
wither
kurutmak
exsiccate
saç kurutma makinası
(Ev ile ilgili) blow dryer
saç kurutma makinesi
Blow-dryer, hair dryer, hairdrier
saç kurutma makinesi
Hair dryer
saç kurutma makinesi
Blow-dryer, hair dryer
saç kurutma makinesi
Hair dryer, blow dryer
çamaşır kurutma makinası
Tumble dryer
ani kurutma
shock drying
banyoda saç kurutma makinesi var mı
Are there bathrooms equipped with hair dryers
direkt kurutma aygıtı
direct-drying apparatus
doğal kurutma
natural seasoning
enfraruj kurutma
infrared drying
fırında kurutma
kiln drying
germe-kurutma makinesi
tenter, stenter ram
havada kurutma
air drying
hızlı kurutma
flash drying
kereste kurutma
drying timber
kereste kurutma fırını
lumber kiln
kereste kurutma odası
drying kiln for timber
kesikli kurutma
batch drying
kontak kurutma
contact drying
kurutmak
parch
kurutmak
weather
kurutmak
bake
kurutmak
air
kurutmak
to dry; to drain; to wither; to desiccate, to dehumidify
kurutmak
to cause (a plant) to die; to wither (a plant)
kurutmak
season
kurutmak
sear
kurutmak
shrivel
kurutmak
exhaust
kurutmak
to blot, dry with blotting paper
kurutmak
dry up
kurutmak
dehydrate
kurutmak
to desiccate; to dehumidify
kurutmak
(tuzlayıp) corn
kökünü kurutma
eradication
kızgın buharla kurutma
(Gıda) superheated steam drying
kızgın buharla kurutma
superheated-steam drying
kızgın çözgenle kurutma
superheated-solvent drying
kızgın çözgenle kurutma
(Gıda) superheated solvent drying
kızılaltı kurutma
infrared drying
makinede kurutma
tumble drying
mürekkep kurutma tozu
pounce
saç kurutma makinesi
hairdrier
saç kurutma makinesi
blow-dryer
saç kurutma makinesi ile kurutmak
blow dry
saç kurutma makinesi satın almak istiyorum
I want to buy a hair dryer
sekonder kurutma
secondary drying
silindirli kurutma makinesi
cylinder drying machine
temasla kurutma
contact drying
yapay kurutma
artificial seasoning
zıt yönlü kurutma
countercurrent drying
çamaşır kurutma makinesi
tumbler drier
ön kurutma
predrying
şok kurutma
flash drying, shock drying
Turkish - Turkish
Kurutmak işi
kurutma kabı
İçinde nemçeker bir kimyasal madde bulunan ve bazı maddeleri kurutmak veya nemlenmelerini önlemek için kullanılan kapaklı cam kap, desikatör
kurutma kağıdı
Yazıda mürekkebin ıslaklığını gidermek için kullanılan nem emici bir tür kâğıt
kurutma makinesi
Yıkanmış ve sıkılmış çamaşırları sıcak hava içinde döndürerek kurutan araç
çamaşır kurutma makinası
YAVUZ
Kurutmak
(Osmanlı Dönemi) İBAS
ambarda kurutma
Kapalı bir yerde, güçlü bir vantilatör kullanılarak sağlanan hava akımı ile yeşil ve sulu yemlerin kurutulması
kurutmak
Uğursuzluk getirmek, yok etmek
kurutmak
Suyunu ve ıslaklığını giderip kuru duruma getirmek: "Göz yaşlarını kurut, dedi; bilirsin ki kader değişmez."- C. Meriç
kurutmak
Yiyecek ve içecekleri yiyip bitirmek
kurutmak
Uğursuzluk getirmek, yok etmek: "Dâhilde bütün millî kuvvetlerimizi dağıttılar, bütün kabiliyetlerimizi kuruttular."- P. Safa
kurutmak
Suyunu ve ıslaklığını giderip kuru duruma getirmek
kurutmak
Bazı sebze ve meyvelerin buharlaştırılmasıyla kuru bir durum almasını sağlamak
kurutmak
Canlılığını yitirmek
kurutmak
Bitki canlılığını yitirmek
kurutmak
Cılız duruma getirmek, zayıflatmak
English - Turkish

Definition of kurutma in English Turkish dictionary

şaç kurutma makinası
Hair dryer, blow-dryer
kurutma
Favorites