That hospital is one of the oldest institutions in the city.
- O hastane, kentteki en eski kuruluşlardan biridir.
We must beef up our organization.
- Kuruluşumuzu güçlendirmeliyiz.
She is a member of this organization.
- Bu kuruluşun bir üyesidir.
Thanks to your initiatives we've been recognized as a progressive and forward-thinking enterprise by the press.
- Girişimleriniz sayesinde basın tarafından ilerici ve ileriye dönük düşünce kuruluşu olarak tanınmaktayız.
We must beef up our organization.
- Kuruluşumuzu güçlendirmeliyiz.
Tom was named the head of the organization after the director retired.
- Müdür emekli olduktan sonra Tom kuruluşun başına tayin edildi.
The launching of the company was in 1950.
- Şirketin kuruluşu 1950 yılında oldu.