Turkish - English
Definition of kuruş kuruş in Turkish English dictionary
- kuruş kuruş/u kuruşuna
- (reckoning or counting something) down to the very last kuruş
- kuruş
- mite
- kuruş
- penny
Ill-gotten gains are short-lived. The only way to make real money is to earn every penny.
-Haksız kazançlar kısa ömürlüdür.Gerçek para yapmanın tek yolu her kuruşu kazanmaktır.
His ideas never earned him a single penny.
-Onun fikirleri ona bir tek kuruş kazandırmadı.
- beş kuruş
- sou
- beş kuruş etmez
- not worth a penny
- beş on kuruş çıkarmak
- to earn a little money
- iki kuruş
- tuppence
- kuruş
- piastre, piaster, kurus
- kuruş
- piastre
- kuruş
- doit
- kuruş kadar
- piastre's worth
- üç kuruş para
- chickenfeed
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kuruş kuruş in Turkish Turkish dictionary
- Kuruşu bile hesap ederek
- kuruş
- Liranın yüzde biri değerinde Türk parası: "Kırmızı meşin üzerine yaldızlı en iyi cildi beş kuruşa yapardı."- H. C. Yalçın
- kuruş
- Kurma işi veya biçimi: "Üniversiteyi kuruş yeni Türkiye'nin ilim inkılabının tekâmülüdür."- E. İ. Benice
- kuruş
- Kurma işi veya biçimi
Related Terms
kuruş kuruş
Hyphenation
ku·ruş ku·ruşResimler
History
Favorites