Definition of kurtulmak in Turkish English dictionary
- get rid of
We have to get rid of weeds.
- Biz yabani otlardan kurtulmak zorundayız.
I will have to get rid of this worn-out carpet.
- Ben bu yıpranmış halıdan kurtulmak zorunda kalacağım
- get out of
When I find myself in trouble, I try to find a way to get out of it.
- Kendimi sıkıntı içinde bulduğumda o konudan kurtulmak için bir çıkış yolu bulmaya çalışırım.
Once you've got into a bad habit, it can be difficult to get out of it.
- Bir defa kötü bir alışkanlığı başlayınca, ondan kurtulmak zor olabilir.
- ditch
- dispose of
- escape
- get away
I just want to get away.
- Ben sadece kurtulmak istiyorum.
I have to get away from this place.
- Bu yerden kurtulmak zorundayım.
- (deyim) keep clear of
- come through
- (deyim) see the back of
- recover
Tom needed a few hours to recover from his nightmare.
- Kabusundan kurtulmak için Tom'un birkaç saate ihtiyacı vardı.
- make a bonfire of
- be recovered from
- be rid of
- dispone
- give birth
- get over
It takes time to get over a divorce.
- Bir boşanmanın etkisinden kurtulmak zaman alır.
- break oneself of a habit
- liquidate
- pull away
- be finished
- dispose
- get rid off
- finished
- disentangle
- avoid
Sami fled to Egypt to avoid arrest.
- Sami, tutuklamaktan kurtulmak için Mısır'a kaçtı.
- cast off
- (Dilbilim) chuck out
- emerge
Japan is still struggling to emerge from recession.
- Japonya durgunluktan kurtulmak için hala mücadele veriyor.
- be shot of
- to be finished
- dodge
- bail out
- chuck off
- rescued
- come true
- get off
- loose
- saved
- be rescued
- throw off
- get
Getting rid of garbage has become a major headache for the authorities.
- Çöpten kurtulmak yetkililer için büyük bir baş belası haline gelmiştir.
I want to get rid of it.
- Ondan kurtulmak istiyorum.
- circumvent
- to be rescued, be saved; to escape
- elude
- (for an animal) to get loose, break loose (from a restraining rope)
- (for something) to slip out (of), fall out (of)
- evade
- put off
- be saved
- free oneself
- discard
It's not easy to discard a bad habit.
- Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değil.
- (for a job) to be finished, be completed
- be freed
- break loose
- to be rescued, to be saved; to escape; to get rid of sb/sth, to dispose of sb/sth, to elude; to dodge; (bir cezadan) to get off (with sth); to recover; to be finished
- extricate oneself
- break away
- pull through
- make away with
- to get shut of (someone unpleasant); to be rid of (something or someone unpleasant)
- disengage
- shake off
- smooth away
- quit oneself
- defecate
- choke off
- cheat
- get clear of
- kurtulma
- {i} recovery
- kurtulmak (birisinden)
- get rid of
- kurtulmak (birinden)
- get around
- kurtulma
- {i} dodge
- kurtulma
- {i} escape
The only way to escape air pollution is to live in the middle of nowhere.
- Hava kirliliğinden kurtulmanın tek yolu hiçliğin ortasında yaşamaktır.
The only way to escape air pollution is to live in the middle of nowhere.
- Hava kirliliğinden kurtulmanın tek yolu ıssız bir yerde yaşamaktır.
- kurtulma
- avoidance of
- kurtulma
- rescue
Layla missed a chance of rescue.
- Leyla kurtulma şansını kaçırdı.
- kurtulma
- disposing of
- kurtulma
- emancipation
- kurtulma
- being rescued
- kurtul
- break loose
- kurtul
- got rid of
Tom got rid of his old books.
- Tom eski kitaplarından kurtuldu.
When Tom told Chris he didn't like her scarf, she got rid of it.
- Tom Chris'e onun eşarbını sevmediğini söylediğinde, o ondan kurtuldu.
- kurtul
- get rid of
I will have to get rid of this worn-out carpet.
- Ben bu yıpranmış halıdan kurtulmak zorunda kalacağım
Tom thinks he can get rid of his cold if he takes this medicine.
- Tom bu ilacı alırsa soğuk algınlığından kurtulabileceğini söylüyor.
- kurtul
- get over
It took me three weeks to get over the flu.
- Gripten kurtulmam tam üç hafta sürdü.
It takes time to get over a divorce.
- Bir boşanmanın etkisinden kurtulmak zaman alır.
- kurtul
- dispose of
How will you dispose of this problem?
- Bu sorundan nasıl kurtulacaksın?
- kurtulma
- evasion
- kurtulma
- release
- kurtulma
- extrication
- hastalıktan kurtulmak
- To get rid of disease
- kurtul
- liquidate
- kurtulma
- deliverance
- Azrailin elinden kurtulmak
- to be saved from death
- baskıdan kurtulmak
- cut oneself loose
- bir süre için kurtulmak
- stave off
- birinden kurtulmak
- shake someone off
- blöf yaparak kurtulmak
- bluff it out
- burnu bile kanamadan kurtulmak
- escape uninjured
- burnu bile kanamadan kurtulmak
- escape unhurt
- burnu bile kanamadan kurtulmak
- escape unharmed
- büyüsünden kurtulmak
- be disenchanted with
- cezadan kurtulmak
- beat a charge
- dar kurtulmak
- to have a narrow escape
- dehşet içinde kaçıp kurtulmak
- get off with a fright
- ehven kurtulmak
- to escape from (a tight or dangerous situation) with little or no harm; to get off lightly
- eli kaymak/kurtulmak
- lose one's grip
- elinden kurtulmak
- fling off
- elinden kurtulmak
- to run away from (sb)
- elinden kurtulmak
- escape someone's clutches
- elinden kurtulmak
- run away from somebody
- elinden kurtulmak
- give smb. the slip
- güçbela kurtulmak
- have a close squeak
- güçbela kurtulmak
- have a narrow squeak
- kancadan kurtulmak
- unhook
- kaçıp kurtulmak
- escape
- kefaletle kurtulmak
- be out on bail
- kurtul
- getover
- kurtul
- get#over
- kurtul
- elude
Tom managed to elude capture.
- Tom yakalanmaktan kurtulmayı başardı.
- kurtulma
- elusion
- kurtulma
- salvation
Is there hope in salvation?
- Kurtulma umudu var mı?
- kurtulma
- riddance
- kurtulma
- avoidance
- kurtulma
- escaping, being rescued, deliverance
- kurtulma
- disentangle
I'm not sure what's the best way to disentangle this.
- Bundan kurtulmanın en iyi yolunun ne olduğundan emin değilim.
- kurtulma
- décollement
- kıl payı kurtulmak
- escape by a hairbreadth
- kıl payı kurtulmak
- to have a close call
- kıl payı kurtulmak
- have a narrow squeak
- kıl payı kurtulmak
- have a close squeak
- pençesinden kurtulmak
- to escape from sb's clutches
- sağ kurtulmak
- to survive, to save one's skin
- sağ kurtulmak
- outlive
- sağ salim kurtulmak
- get off scot free
- son anda çözüm bularak kurtulmak
- cut the Gordian knot
- ucuz atlatmak/- kurtulmak
- to escape from (a tight or dangerous situation) with little or no harm; to get off lightly
- ucuz kurtulmak
- shave through
- ucuz kurtulmak
- get off cheap
- ucuz kurtulmak
- have a narrow escape
- uyuyarak kurtulmak
- sleep off
- uyuyarak kurtulmak
- sleep it off
- volta yaparak karadan kurtulmak
- claw off shore
- volta yaparak karadan kurtulmak
- claw off
- yara almadan kurtulmak
- escape unharmed
- yara almadan kurtulmak
- escape uninjured
- yara almadan kurtulmak
- escape unhurt
- yükünden kurtulmak
- disburden
- zor kurtulmak
- have a narrow escape
- çalışarak kurtulmak
- work off
- çıkmazdan kurtulmak
- break the impasse
- ölümden kurtulmak
- save one's bacon
- ölümün pençesinden kurtulmak
- escape from the jaws of death