Tom's grandfather was a concentration camp survivor.
- Tom'un büyükbabası bir toplama kampı kurtulanıydı.
There wasn't a single survivor.
- Tek bir kurtulan yoktu.
We got rid of the mice in his house.
- Onun evindeki farelerden kurtulduk.
We finally got rid of our old car.
- Sonunda eski arabamızdan kurtulduk.
It's not easy to get rid of a bad habit.
- Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değildir.
You should get rid of these weeds.
- Bu yabancı otlardan kurtulmalısın.
It took me three weeks to get over the flu.
- Gripten kurtulmam tam üç hafta sürdü.
I need to get over him.
- Ondan kurtulmam gerekiyor.
How will you dispose of this problem?
- Bu sorundan nasıl kurtulacaksın?
Tom managed to elude capture.
- Tom yakalanmaktan kurtulmayı başardı.