Bu kitap kahramanın aşılmaz olasılıkları fethettiğini görür ve günü kurtarır.
- This book sees the protagonist conquer insurmountable odds and save the day.
Onlar oldukça kötü olasılıklar.
- Those are pretty bad odds.
Repliklerini öğrendin mi?
- Have you learned your lines?
Sınıflara henüz kayıt olmadım.
- I haven't registered for classes yet.
Tom korkunç bir ağrısına rağmen bugün bütün sınıflarına öğretti.
- Tom taught all his classes today, even though he had a terrible headache.
Kağıt üzerinde bazı dikey çizgiler çizdi.
- He drew some vertical lines on the paper.
Haritadaki mavi çizgiler nehirlere karşılık gelir.
- The blue lines on the map correspond to rivers.
Tom ihtimallerin farkındadır.
- Tom is well aware of the odds.
O, ihtimalleri yendi ve başarılı oldu.
- He beat the odds and was successful.
Is it the right place to sign up for foreign language courses?
- Ist das der richtige Ort um sich für fremdsprachliche Kurse einzuschreiben?
Please send details of these courses.
- Bitte sende Einzelheiten von diesen Kursen.