kurse

listen to the pronunciation of kurse
German - Turkish
Tırnak işareti
dersleri
Die Kurse
içerilen
English - Turkish

Definition of kurse in English Turkish dictionary

odds
{i} olasılık

Bu kitap kahramanın aşılmaz olasılıkları fethettiğini görür ve günü kurtarır. - This book sees the protagonist conquer insurmountable odds and save the day.

Onlar oldukça kötü olasılıklar. - Those are pretty bad odds.

courses
adet
courses
yönler
lines
(Bahis) bahisçilere sunulan oranlar
lines
(Otomotiv) borular
lines
(Bilgisayar) satır sayısı
lines
ana hatlar
lines
(Tiyatro) rol
lines
replik

Repliklerini öğrendin mi? - Have you learned your lines?

odds
şans
classes
sınıflar

Sınıflara henüz kayıt olmadım. - I haven't registered for classes yet.

Tom korkunç bir ağrısına rağmen bugün bütün sınıflarına öğretti. - Tom taught all his classes today, even though he had a terrible headache.

lines
çizgiler

Kağıt üzerinde bazı dikey çizgiler çizdi. - He drew some vertical lines on the paper.

Haritadaki mavi çizgiler nehirlere karşılık gelir. - The blue lines on the map correspond to rivers.

classes
üst tabaka
classes
yukarı sınıflar
courses
regl
odds
(isim) fark, üstünlük, avantaj, olasılık, şans, ihtimal, kavga, anlaşmazlık
odds
at odds araları açık
odds
{i} üstünlük
odds
zayıf tarafa verilen üstünlük
odds
{i} ihtimal

Tom ihtimallerin farkındadır. - Tom is well aware of the odds.

O, ihtimalleri yendi ve başarılı oldu. - He beat the odds and was successful.