kurcalamak¡

listen to the pronunciation of kurcalamak¡
Turkish - English

Definition of kurcalamak¡ in Turkish English dictionary

kurcalamak
tamper
kurcalamak
to tamper with, to monkey with, to meddle with, to toy with, to fiddle with; to scratch, to rub, to irritate; to go into, to rake sth up, to talk about
kurcalamak
meddle with
kurcalamak
talk about
kurcalamak
go into
kurcalamak
fiddle with
kurcalamak
tinker
kurcalamak
rub
kurcalamak
scratch
kurcalamak
toy with
kurcalamak (zihin)
possess
kurcalamak
poke up
kurcalamak
to scratch, rub, irritate
kurcalamak
monkey with
kurcalamak
go round
kurcalamak
to go into, delve into, dwell on (a matter). Kurcalama sivilceyi çıban edersin. (Atasözü) If you make too much of a fuss over a small problem, you'll make it into a big problem
kurcalamak
rake up
kurcalamak
tamper with
kurcalamak
poke
kurcalamak
warm up
kurcalamak
irritate
kurcalamak
(zihin) possess
kurcalamak
monkey
kurcalamak
drag up
aklını kurcalamak
prepossess
kafasını kurcalamak
to make (one) think
kafasını kurcalamak
preoccupy
kafasını kurcalamak
to worry, to preoccupy
zihinini kurcalamak
1. (for something) to keep popping into (one's) mind, recur to (one) repeatedly. 2. to think hard; to try hard to recall something; to try hard to understand something
zihnini kurcalamak
to strain one's mind, to worry
Turkish - Turkish

Definition of kurcalamak¡ in Turkish Turkish dictionary

kurcalamak
Bir konuyu araştırmak, üstünde durmak, eşelemek
kurcalamak
Meşgul ve rahatsız etmek
kurcalamak
Meşgul ve rahatsız etmek: "Bu sorunun cevabı zihnimi bir hayli kurcalayıp durmuştur."- H. Taner
kurcalamak
Ellemek, karıştırarak bakmak
kurcalamak
Bir konuyu araştırmak, üstünde durmak, eşelemek: "Tam bu bahsi kurcalayacak vakti buldum, doğrusu!"- R. H. Karay
kurcalamak
Karıştırıp azdırmak, tahriş etmek
kurcalamak
Sivri bir şey sokup karıştırarak zorlamak
kurcalamak¡
Favorites