The spell of drought did severe damage to the harvest.
- Kuraklık dönemi ürüne ciddi hasar verdi.
During droughts, farmers are barely able to eke out a living.
- Kuraklık sırasında, çiftçiler kıt kanaat zorlukla geçinebiliyorlar.
It rained yesterday after it had been dry for many months.
- Aylarca süren kuraklıktan sonra dün yağmur yağdı.
It rained yesterday after it had been dry for a long time.
- Uzun süren bir kuraklıktan sonra dün yağmur yağdı.
Ancient people thought that droughts and earthquakes meant that the gods were displeased.
- Eski insanlar kuraklıkların ve depremlerin Tanrıların memnuniyetsizlikleri anlamına geldiklerini düşünürlerdi.
Floods, violent wind storms, droughts, killing frosts, and the problems of air pollution have all, on occasion, influenced modern society.
- Seller, şiddetli rüzgar fırtınaları, kuraklıklar, öldürücü donlar ve hava kirliliği sorunları hepsi,ara sıra, modern toplumu etkilenmiştir.