The number you have called is not in service.
- Aradığınız numara kullanımda değil.
We're sorry. The number you have reached is not in service.
- Üzgünüz. Aradığınız numara kullanımda değil.
This ancient table is still in use.
- Bu antika masa hala kullanımda.
The old clock is still in use.
- Eski saat hâlâ kullanımdadır.
Mr Jones is very sensitive to the nuances of English and American usage.
- Bay Jones, İngiliz ve Amerikan kullanımları arasındaki nüanslara çok duyarlıdır.
There are differences in usage.
- Kullanımda farklılıklar var.
Water law is the field of law dealing with the ownership, control, and use of water as a resource.
- Su yasası bir kaynak olarak suya sahip olma, kontrolü ve kullanımı ile ilgili hukuk alanıdır.
In order to study computational linguistics it's necessary to know various languages, however, one also has to be familiar with the use of computers.
- Bilişimsel dil bilimi eğitimi yapmak için çeşitli dilleri bilmek gerekli, ancak, insan bilgisayarların kullanımı da bilmelidir.
An application of a qualifier precludes non-partaking instances from the compound meaning of a term.
- Bir terimin birleşik anlamından dolayı, bir niteleyicinin kullanımı benzemeyen örnekleri engeller.
Education is the acquisition of the art of the utilisation of knowledge.
- Eğitim, bilgi kullanımı sanatını edinmedir.