To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses.
- Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.
By using Tatoeba one learns languages.
- Bir insan Tatoeba'yı kullanarak dil öğrenir.
You used a condom for birth control, right?
- Doğum kontrolü için bir prezervatif kullandın, değil mi?
Na'vi language is used in Avatar.
- Na'vi dili Avatar'da kullanılır.
Some people try to gain advantage by exploiting their personal contacts.
- Bazı insanlar kendi kişisel bağlantılarını kullanarak avantaj kazanmaya çalışır
Atomic energy can be utilized for peaceful purposes.
- Atom enerjisi barışçıl amaçlarla kullanılabilir.
I want you to utilize that object.
- O nesneyi kullanmanı istiyorum.
I used to use Twitter, but then found it a bit boring, so I stopped using it.
- Twitter'ı kullanırdım, fakat sonra onu sıkıcı biraz buldum, bu yüzden onu kullanmayı durdurdum.
That car dealer gave me a bum steer when he told me this used Toyota was in good condition.
- O araba satıcısı bu kullanılmış Toyota'nın iyi durumda olduğunu söylediğinde bana yanlış bilgi vermiş.
Next time I switch jobs, I need work that will let me make use of the experience I've gained up to now.
- Gelecek sefer iş değiştireceğim. Benim şu ana kadar kazandığım deneyimi kullanmama izin verecek işe ihtiyacım var.
You should make use of this chance.
- Bu şansı kullanmalısınız.
Uranium is used in the production of nuclear power.
- Uranyum, nükleer gücün üretiminde kullanılmaktadır.
You used a condom for birth control, right?
- Doğum kontrolü için bir prezervatif kullandın, değil mi?
The police found two crushed mobile phones in a trash can near the site of the killings and are attempting to exploit the data contained in them.
- Polis cinayetlerin bulunduğu yere yakın bir çöp kutusunda ezilmiş iki cep telefonu buldu ve onların içerdikleri veriyi kullanmaya çalışıyor.
Some people try to gain advantage by exploiting their personal contacts.
- Bazı insanlar kendi kişisel bağlantılarını kullanarak avantaj kazanmaya çalışır
Sami was wielding a knife.
- Sami bir bıçak kullanıyordu.
Do you know how to wield an épée?
- Epeyi nasıl kullanacağını biliyor musun?
Mary used her fork to play with the food on her plate.
- Mary çatalını tabağındaki yemekle oynamak için kullandı.
Avoid prolonged use of the console. To help prevent eye strain, take a break of about 15 minutes during every hour of play.
- Kumanda panelinin uzun süreli kullanımdan kaçının. Göz yorgunluğunu önlemek için, oyunun her saati boyunca yaklaşık 15 dakikalık bir mola verin.