Turkish - English
Definition of kulaklık in Turkish English dictionary
- headphone
Tom is wearing headphones.
-Tom kulaklık takıyor.
Tom took off his headphones.
-Tom kulaklıklarını çıkardı.
- earflap, earlap
- headset
How much is that VR headset?
-O VR kulaklık seti ne kadardır?
- deaf aid
- earmuff
- earphone
When I study, I listen to music with earphones.
-Çalıştığım zaman kulaklıkla müzik dinlerim.
Whose earphones are these? They are Fatima's.
-Bunlar kimin kulaklıkları? Onlar Fatima'nın.
- (soğuğa karşı) ear muffs
- headphone, earphone; earpiece
- earpiece
- earflap, earlap; headphones, headset; hearing aid
- (Askeri) telephone receiver
- flap
- hearing aid
- pair of headphones
- earlap
- earflap
- headphones
These headphones don't work.
-Bu kulaklıklar çalışmıyor.
Tom is wearing headphones.
-Tom kulaklık takıyor.
- bu film için kulaklık alabilir miyim
- I would like earphones for the movie
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kulaklık in Turkish Turkish dictionary
- Kulakları soğuk, rüzgâr gibi dış etkilerden korumak için kulak kepçesini örtecek biçimde yapılmış kılıf
- Radyo, telefon veya telsizde kulak ile verici arasında ses bağlantısı kurmaya yarayan alıcı
- Ağır işitenlerin kullandıkları pilli araç
- misma
kulaklık
Hyphenation
ku·lak·lıkPronunciation
Resimler
History
Favorites