He embraced his relatives before he left.
- O, ayrılmadan önce akrabalarının kucakladı.
People need to be aware of their differences, but also embrace their commonness.
- İnsanların farklılıklarının farkında olması gerekir, ama aynı zamanda onları yaygınlığını da kucaklamalılar.
I won't ever try hugging Tom again.
- Tom'u tekrar kucaklamayı hiç denemeyeceğim.
When did you try hugging Tom?
- Tom'u ne zaman kucaklamayı denedin?
I don't think I've ever hugged Tom.
- Şu ana kadar Tom'la kucaklaştığımı sanmıyorum.
Tom wants to be hugged.
- Tom kucaklanmak istiyor.