Turkish - English
Definition of kuğu in Turkish English dictionary
- swan
There used to be a pond here where you could see many swans.
-Burada birçok kuğu görebileceğin bir gölet vardı.
There is a swan in the water there.
-Orada suda bir kuğu var.
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: kuyugiller) swan
- (erkek) cob swan
- (dişi) pen swan
- pen
- (Hayvan Bilim, Zooloji) cygnus olor
- mute swan
- Kuğu takımyıldızı
- Swan
- kuğu boynu
- swanneck
- kuğu boynu
- swan-neck
- kuğu gibi
- swanlike
- kuğu tüyü
- swan's down
- kuğu tüyüne benzer kumaş
- swan's down
- kuğu yavrusu
- cygnet
- kuğu yetiştirme yeri
- swannery
- sessiz kuğu
- mute swan
- sessiz kuğu
- (Hayvan Bilim, Zooloji) cygnus olor
- kuğular
- swans
- bodur ötücü kuğu
- (Latin) cygnus bewickii
- erkek kuğu
- cob
- kara kuğu
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: ördekgiller) black swan
- kara kuğu
- black swan
- küçük kuğu
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: kuyugiller) [syn.: küçük kuğu, tundra kuğusu] tundra swan, Bewick's swan
- sessiz kuğu
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: kuyugiller) mute swan
- ötücü kuğu
- hooper swan
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kuğu in Turkish Turkish dictionary
- Perde ayaklılardan, yaban ve evcil türleri bulunan, çok uzun ve kıvrık boyunlu, geniş gagalı, geniş kanatlı bir su kuşu (Cygnus olor)
- Yabani ve evcil türleri bulunan, çok uzun ve kıvrık boyunlu, geniş gagalı, geniş kanatlı bir su kuşu
- çok uzun ve kıvrık boyunlu bir su kuşu
kuğu
Hyphenation
ku·ğuPronunciation
Resimler
History
Favorites