Turkish - English
Definition of krepe in Turkish English dictionary
- backcombing
- present participle of backcomb
- {i} way of combing hair by pulling hair away from scalp and combing towards the head in order to make hair look thicker, teasing one's hair
- krep
- crepe
It would be fun to make some crepes in the office.
-Ofiste biraz krep yapmak eğlenceli olurdu.
- krep
- pancake
Tom taught me how to make pancakes.
-Tom bana krep yapmayı öğretti.
Can I make you some pancakes?
-Sana biraz krep yapabilir miyim?
- krepe yapmak
- to backcomb
- krep
- cr pe
- krep
- crepes
It would be fun to make some crepes in the office.
-Ofiste biraz krep yapmak eğlenceli olurdu.
- havlu için krepe kağıt
- (Matbaacılık, Basımcılık) craped paper for towels
- krep
- slapjack
- krep
- crepe; pancake, hot cake, griddle cake
- krep
- crape
- krep
- crepe (fabric)
- krep
- crepe, crêpe, crape
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of krepe in Turkish Turkish dictionary
- Saç tutamını ters tarayarak, üstünü düzleştirerek saçı kabarık gösterme
- Krep
- cızlak
- Krep
- pelit
- krep
- Bir kumaş türü
- krep
- Un, yumurta, süt ya da su karışımından yapılan ve tavada ya da sac üstünde pişirilen ince gözleme
- krep
- çok bükümlü ipliklerle dokunan ve kendine özgü dalgalı bir görünümü olan kumaş
- krep
- Çok bükümlü iplikle dokunmuş bir çeşit ince kumaş: "Başına kenarları yeşil oyalı mor bir gaz boyaması krep bağlıyordu."- O. C. Kaygılı
- krep
- Yumurta, süt, un ile tavada kızartılarak yapılan, küçük yuvarlak tatlı veya tuzlu yiyecek
- krep
- Çok bükümlü iplikle dokunmuş bir çeşit ince kumaş