krawatte

listen to the pronunciation of krawatte
German - Turkish
English - Turkish

Definition of krawatte in English Turkish dictionary

necktie
{i} kravat

Bana o kravatı gösterir misin? - Could you show me that necktie?

Çok parlak bir kravat taktı. - He wore a very loud necktie.

tie
bağ

O, vahşi köpeğin bağlı tutulmasını istedi. - He demanded that the savage dog be kept tied up.

O çocuk ayakkabılarını güçlükle bağlayabildi. - That child could barely manage to tie his shoes.

tie
atmak (düğüm)
tie
travers
cravat
kravat
tie
berabere kalmak
cravat
Boyunbağı
tie
bağla(mak)
cravat
{i} eşarp
cravat
(Tıp) Üçgen bandaj
necktie
{i} boyunbağı
tie
{i} engel
tie
{f} bağlamak: They tied him to a tree. Onu bir ağaca bağladılar
tie
{i} lata