kot

listen to the pronunciation of kot
Turkish - English
denim

I've been wearing this denim jacket for 15 years now. - Bu kot ceketi 15 yıldır giyiyorum.

denim; jeans
denim skirt
jeans

She usually wears jeans. - O genellikle kot pantolon giyer.

Franco has blue jeans. - Franco'nun mavi bir kot pantolonu var.

Jean

Tom was wearing a blue shirt and blue jeans. - Tom mavi bir gömlek ve mavi kot pantolon giyiyordu.

Franco has blue jeans. - Franco'nun mavi bir kot pantolonu var.

(a pair of) jeans, blue jeans, or denims (trousers)
level
altitude
(İnşaat) grade
elevation
denims

Related Terms

kot farkı
rise
kot iş tulumu
denims
kot kumaş
tick
kot kumaşı bir şey arıyorum
I want something in denim
kot pantolon
jeans

Meg was the only girl that was wearing jeans. - Meg kot pantolon giyen tek kızdı.

Franco has blue jeans. - Franco'nun mavi bir kot pantolonu var.

kot rica ediyorum
I would like a pair of jeans
kot pantolon
jean

Tom was wearing a blue shirt and blue jeans. - Tom mavi bir gömlek ve mavi kot pantolon giyiyordu.

Meg was the only girl that was wearing jeans. - Meg kot pantolon giyen tek kızdı.

taşlanmış kot
Stoned jeans
kot pantolon
{i} denims
siyah kot
ground elevation
üst kot
top elevation
Turkish - Turkish
Giysi yapılan bir tür pamuklu kumaş
Yörelere göre değişen ölçüde tahıl alabilen, tahtadan yapılmış bir ölçek
Yükseklik
Temel ile zemin arasındaki yükseklik
Bir noktanın, seçilen bir karşılaştırma yüzeyine göre yükseltisi
Altı okka mısıra denk gelen ölçü birimi
Bir sınıflandırma işlemi için kullanılan simge
Bir bilgiyi gösteren simgeler dizisi
Bu kumaştan yapılan (giysi)
Bir tür pamuklu kumaş
Tahtadan yapılan, değişik ölçüde tahıl alabilen bir ölçek
Mısır ve fasulye ağırlığını ölçmeye yarayan beş kiloluk ölçek

Related Terms

taşlanmış kot
Sert bir yüzeye sürtülerek yer yer rengi açılmış ve kullanılmış görünümü verilmiş kumaş