kostümcü

listen to the pronunciation of kostümcü
Turkish - English
dresser
costumer
costumier
kostüm
{i} suit
kostüm
costume

You're supposed to wear a costume. - Bir kostüm giymen gerekiyor.

Mary is working on her Halloween costume. - Mary Cadılar bayramı kostümü üzerinde çalışıyor.

kostüm
theat. costume
kostüm
(man's two or three-piece) suit
kostüm
suit of clothes
kostüm
suit, costume
Turkish - Turkish
Kostüm diken, hazırlayan veya satan (kimse)
kostüm
Ceket, pantolon ve bazen de yelekten oluşan erkek takım giysisi
kostüm
Çoğunlukla sokakta giyilmek için dikilmiş kadın giysisi
kostüm
Ceket, pantolon ve bazen de yelekten oluşan erkek takım giysisi. Çoğunlukla sokakta giyilmek için dikilmiş kadın giysisi: "Arkasındaki kostümleri, manken üstünde gibi durur."- S. M. Alus
kostümcü
Favorites