korkmak¡

listen to the pronunciation of korkmak¡
Turkish - English

Definition of korkmak¡ in Turkish English dictionary

korkmak
shy
korkmak
be scared

We go to the cinema to be scared by watching horror movies. - Korku filmlerini izleyip korkmak için sinemaya gidiyoruz.

It's normal to be scared. I'm scared too, you know. - Korkmak normaldir. Bende korkarım, bilirsin.

korkmak
be afraid

I don't want to be afraid of Tom anymore. - Artık Tom'dan korkmak istemiyorum.

You don't have to be afraid. - Korkmak zorunda değilsin.

korkmak
fear

I grew up, but I have not stopped fearing the dark. - Büyümüştüm, ama karanlıktan korkmaktan vazgeçmedim

It is more cruel to fear death than to die. - Ölümden korkmak, ölmekten daha acımasızdır.

korkmak
frightened

I have never seen any reason to be frightened of the dark. - Karanlıktan korkmak için bir neden göremiyorum.

korkmak
be scared of
korkmak
afraid of

What do I have to be afraid of? - Neyden korkmak zorundayım?

There's no reason to be afraid of Tom. - Tom'dan korkmak için bir sebep yok.

korkmak
to be anxious
korkmak
anxious
korkmak
panic
korkmak
to be scared

It's normal to be scared. I'm scared too, you know. - Korkmak normaldir. Bende korkarım, bilirsin.

Tom is too stupid to be scared. - Tom korkmak için çok aptal.

korkmak
worry
korkmak
to be frightened

I have never seen any reason to be frightened of the dark. - Karanlıktan korkmak için bir neden göremiyorum.

korkmak
chicken out
korkmak
be anxious about
korkmak
scared

It's normal to be scared. I'm scared too, you know. - Korkmak normaldir. Bende korkarım, bilirsin.

Tom was too surprised to be scared. - Tom korkmaktan çok şaşırdı.

korkmak
be anxious
korkmak
afraid

You don't have to be afraid. - Korkmak zorunda değilsin.

There's no reason to be afraid. - Korkmak için hiçbir sebep yok.

korkmak
anxious about
korkmak
shied
korkmak
get the wind up
korkmak
to be afraid

You don't have to be afraid. - Korkmak zorunda değilsin.

I don't want to be afraid of Tom anymore. - Artık Tom'dan korkmak istemiyorum.

korkmak
flinch
korkmak
to be frightened; to be afraid (of), to fear; to scare, to be scared; to worry, to be anxious (about)
korkmak
funk
korkmak
scare

Tom was too surprised to be scared. - Tom korkmaktan çok şaşırdı.

There's no reason to be scared. - Korkmak için hiçbir neden yok.

korkmak
be appalled
korkmak
to fear, be afraid (of), be scared (of), dread. korktuğu başına gelmek/korktuğuna uğramak for something to turn out the way one feared, for a much feared thing to befall one
korkmak
sweat blood
korkmak
be frightened

I have never seen any reason to be frightened of the dark. - Karanlıktan korkmak için bir neden göremiyorum.

korkmak
quail
korkmak
have a fright
korkmak
get a fright
korkmak
be afraid of

There's no reason to be afraid of Tom. - Tom'dan korkmak için bir sebep yok.

I don't want to be afraid of Tom anymore. - Artık Tom'dan korkmak istemiyorum.

korkmak
dread
korkmak
take fright
allah'tan korkmak
fear
gölgesinden korkmak
to be frightened of one's own shadow
gölgesinden korkmak
to be afraid of one's own shadow
gözü korkmak
to show the white feather, to be daunted
kısmen korkmak
semipetrified
yapmaktan korkmak
be afraid to do
yapmaya korkmak
be afraid to do
yerini kaybetmekten korkmak
look to one's laurels
çok korkmak
be terrified of
Turkish - Turkish

Definition of korkmak¡ in Turkish Turkish dictionary

korkmak
Yapamamak, cesaret edememek
korkmak
Korku duymak, ürkmek, dehşete kapılmak: "Karanlık yerde insan korkmaz mıydı?"- S. F. Abasıyanık
korkmak
Kaygı duymak, endişe etmek: "Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak."- M. A. Ersoy. Çekinmek, sakınmak, saygı duymak: "Sabaha karşı aşağı indi, aralık kapıdan korka korka babasına baktı."- R. N. Güntekin
korkmak
Korku duymak, ürkmek, dehşete kapılmak
korkmak
Çekinmek, sakınmak, saygı duymak
korkmak
Kaygı duymak, endişe etmek
korkmak¡
Favorites