Don't be afraid of making mistakes.
- Hatalar yapmaktan korkmayın.
It's nothing, don't be afraid!
- Bu şey yok, korkmayın!
They fear that he may be dead.
- Onun ölü olabileceğinden korkuyorlar.
She is on a diet for fear that she will put on weight.
- Kilo alacağı korkusuyla diyet yapıyor.
My little brother says that he had a dreadful dream last night.
- Küçük erkek kardeşim dün gece korkunç bir rüya gördüğünü söylüyor.
He may dread to learn the results.
- O, sonuçları öğrenmeye korkabilir.