Turkish - English
Definition of kore in Turkish English dictionary
- Korea
Japan and South Korea are neighbors.
-Japonya ve Güney Kore komşudur.
The youth in Malaysia really like Korean and Japanese celebrities.
-Malezya'daki gençlik Kore ve Japonya'daki ünlülerden gerçekten hoşlanıyor.
- Korean
My friend studies Korean.
-Arkadaşım Korece çalışıyor.
The youth in Malaysia really like Korean and Japanese celebrities.
-Malezya'daki gençlik Kore ve Japonya'daki ünlülerden gerçekten hoşlanıyor.
- (Tıp) core
- (Tıp) chore»
- Korea; Korean
- Korean, of Korea
- chorea
- kore dili
- korean language
- kore dili
- korean
- kore savaşı
- korean war
- kore vonu
- (Bilgisayar) korean won
- Kore Cumhuriyeti
- (Askeri) Republic of Korea
- Kore Müşterek Kuvvet Komutanlığı
- (Askeri) Combined Forces Command, Korea
- Kore Ulusal Polisi
- (Askeri) Korean National Police
- kore benzeri hareketler
- (Pisikoloji, Ruhbilim) choreiform movements
- kore biçimli
- (Tıp) choreiform
- kore edebiyatı
- korean literature
- kore hemorajik ateşi
- (Tıp) korean hemorrhagic fever
- kore hizmet madalyası
- (Askeri) korean service medal
- kore şirketi
- (Ticaret) korean company
- Güney Kore
- South Korean, of South Korea
- Birleşik Devletler Kore Kuvvetleri Komutanı
- (Askeri) Commander, United States Forces, Korea
- Kuzey Kore
- North Korea
I'm going to North Korea to meet my dear little enemy.
-Sevgili küçük düşmanımla buluşmak için Kuzey Kore'ye gidiyorum.
Won is used in both North Korea and South Korea. Its symbol is ₩.
-Won hem Kuzey Kore'de hem de Güney Kore'de kullanılmaktadır.Onun sembolü ₩ dır.
- geleneksel bir kore yemeği
- (Gıda) kimchee
- geleneksel bir kore yemeği
- (Gıda) kimchi
- geleneksel bir kore yemeği
- (Gıda) kimchees
- kuzey kore'de bir bölge
- kyongsong
- kuzey kore:kp
- (Bilgisayar) north korea: kp
Related Terms
English - English
Definition of kore in English English dictionary
- A statue of woman produced in Ancient Greece. Statues show a woman standing, usually clothed and painted in bright colours and having a elaborate hairstyle. The female equivalent of a kouros
- Type of freestanding statue of a maiden (the female counterpart of the kouros) that appeared with the beginning of Greek monumental sculpture ( 700 BC) and remained to the end of the Archaic period ( 500 BC). Carved from marble and originally painted, the kore is a draped female figure standing erect with feet together or one foot slightly advanced. One arm is often extended, holding an offering; the other is lowered, usually clasping a fold of drapery. As in all Greek art, the kore evolved from a highly stylized form to a more naturalistic one. Its prototypes are found in Egyptian and Mesopotamian art
- (Greek mythology) daughter of Zeus and Demeter; made queen of the underworld by Pluto in ancient mythology; identified with Roman Proserpina
Turkish - Turkish
Definition of kore in Turkish Turkish dictionary
- çeşitli kas gruplarının ani, istenç dışı ve düzensiz hareketlerle kasılmasıyla ortaya çıkan hastalık
- Asya'da, ikiye bölünmüş bir ülke
- Antik Yunan sanatında, ayakta duran bir genç kızı betimleyen heykel
- Taş yığını
- Başlıca belirtisi kısa, çabuk ve değişken güçte istemsiz hareketler olan bir hastalık
- Eski Yunan sanatında, ayakta duran genç erkek heykellerine verilen ad
kore
Hyphenation
ko·rePronunciation
Etymology
[ 'ko-(")rA, 'kO- ] (noun.) 1920. Ancient Greek κόρη (a girl, maiden)Resimler
History
Favorites