kopyalayan

listen to the pronunciation of kopyalayan
Turkish - English
copying

People who are constantly copying others do it because they can't think for themselves. - İnsanlar kendilerini düşünemedikleri için onu sürekli başkalarını kopyalayan insanlar yaparlar.

Present participle of copy
the practice of making one or more copies
The GNU general public license
     The GNU general public license
{i} duplication; imitation
an act of copying
an instance of the making of a copy
Copy newsletter, forms, or handouts at reduced cost or free
From Copy, v
kopyala
(Bilgisayar) copy to
kopyala
(Bilgisayar) clone
kopyala
{f} copying

Ms. Takada accused the boy of copying another student's homework. - Bayan Takada çocuğu başka bir öğrencinin ödevini kopyalamakla suçladı.

He was busy copying his friend's notebook. - Arkadaşının defterini kopyalamakla meşguldü.

kopyala
make a copy of
kopyala
{f} copy

Copy this program on your computer. - Bu programı bilgisayarınıza kopyalayın.

People who are constantly copying others do it because they can't think for themselves. - İnsanlar kendilerini düşünemedikleri için onu sürekli başkalarını kopyalayan insanlar yaparlar.

kopyala
{f} duplicated
kopyala
{f} duplicating
kopyala
made a copy of
kopyala
copied

I copied a passage from the book into my notebook. - Kitaptan bir pasajı defterime kopyaladım.

This whole sentence has been copied from Wikipedia. - Bütün bu cümle Wikipedia'dan kopyalandı.

kopyala
duplicate

Don't duplicate this floppy. - Bu disketi kopyalama.

kopyalayan
Favorites