kopyalayan

listen to the pronunciation of kopyalayan
Turkish - English
copying

People who are constantly copying others do it because they can't think for themselves. - İnsanlar kendilerini düşünemedikleri için onu sürekli başkalarını kopyalayan insanlar yaparlar.

Present participle of copy
the practice of making one or more copies
The GNU general public license
     The GNU general public license
{i} duplication; imitation
an act of copying
an instance of the making of a copy
Copy newsletter, forms, or handouts at reduced cost or free
From Copy, v
kopyala
(Bilgisayar) copy to
kopyala
(Bilgisayar) clone
kopyala
{f} copying

He was busy copying his friend's notebook. - Arkadaşının defterini kopyalamakla meşguldü.

I'm not copying your homework. - Senin ödevini kopyalamıyorum.

kopyala
make a copy of
kopyala
{f} copy

Copy this program on your computer. - Bu programı bilgisayarınıza kopyalayın.

Could you please copy this report? - Lütfen bu raporu kopyalar mısınız?

kopyala
{f} duplicated
kopyala
{f} duplicating
kopyala
made a copy of
kopyala
copied

Tom copied all the files on his internal hard disk to an external hard disk. - Tom bilgisayarda bulunan dahili hard diskteki tüm dosyaları harici bir hard diske kopyaladı.

In order to keep his original idea from being copied, Henry resorted to reticence. - Orijinal fikrini kopyalanmaktan korumak için, Henry suskunluğa başvurdu.

kopyala
duplicate

Don't duplicate this floppy. - Bu disketi kopyalama.