kooperatif

listen to the pronunciation of kooperatif
Turkish - English
cooperative

Tom thought Mary would be cooperative. - Tom, Mary'nin kooperatif olacağını düşündü.

I wanted to be cooperative. - Kooperatif olmak istedim.

(a) cooperative, (a) co-op
Co-op
(Ticaret) association
co-operative
coop

I wanted to be cooperative. - Kooperatif olmak istedim.

Tom wasn't very cooperative. - Tom çok kooperatif değildi.

{i} co op
kooperatif ortaklıkları
(Hukuk) cooperative society
kooperatif üyesi
cooperator
kooperatifler
cooperative societies
Turkish - Turkish
Ortak ihtiyaçları elverişli şartlarla karşılamak için kurulan, kâr amacı olmayan ortaklık
üreticilerin, aracıyı ortadan çıkararak ürünlerini daha iyi şartlarda pazarlamak için kurduğu ortaklık
Üreticilerin, aracıyı ortadan çıkararak ürünlerini daha iyi şartlarda pazarlamak için kurdukları ortaklık
Ortak ihtiyaçları elverişli şartlarla karşılamak için kurulan, kâr amacı olmayan ortaklık. Üreticilerin, aracıyı ortadan çıkararak ürünlerini daha iyi şartlarda pazarlamak için kurdukları ortaklık
kooperatif
Favorites