To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses.
- Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.
Do you think you have to be able to pass for a native speaker to be an effective spy?
- Yerli bir konuşmacı olmana rağmen etkili bir casus olmak için sınavı geçebilmek zorunda olduğunu düşünüyor musun?
Tom is a smooth talker.
- Tom yumuşak bir konuşmacıdır.
Some people are good talkers and others good listeners.
- Bazı insanlar iyi konuşmacıdır ve diğerleri iyi dinleyicidir.
The lecturer couldn't get his message across to the audience.
- Konuşmacı mesajını dinleyicilere anlatamadı.
Because the lecturer speaks quickly few people could follow him.
- Konuşmacı hızlı konuştuğu için az sayıda kişi onu izleyebildi.
Tom is a good debater.
- Tom iyi bir konuşmacı.