Turkish - English
Definition of kontenjan in Turkish English dictionary
- (Tekstil,Ticaret) contingent
- Quota
- kontenjan anlaşması
- (Turizm) contigent rate agreement
- kontenjan senatörü
- hist . senator appointed by the President of Turkey
- kontenjan örneği
- (Ticaret) quota sample
- açık kontenjan
- vacancy
- ek kontenjan
- additional quota
- istihbarat kontenjan fonları
- (Askeri) intelligence contingency funds
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kontenjan in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Fr. Alâkalıların her birine düşen miktar veya yer. Pay miktarı
- Bir malın, alım satım veya dağıtım işinde, ilgililerin her birine düşen pay oranı: "Krizi biz mi çıkardık, kontenjanı biz mi uydurduk?"- F. R. Atay
- Bir kuruluşun veya bir kimsenin seçip almakta yararlanabileceği ölçü, sayı
- Bir yükümlülük veya yararlanma işinde, o işin kapsamına girenlerin oluşturduğu belirli sayıdaki topluluk
- Bir malın, alım satım veya dağıtım işinde, ilgililerin her birine düşen pay oranı
- kontenjan sistemi
- Dışarıdan yurda getirilecek malların tür ve niceliklerini sınırlandıran yöntem
Related Terms
kontenjan
Hyphenation
kon·ten·janPronunciation
Resimler
History
Favorites