Turkish - English
Definition of kontak in Turkish English dictionary
- ignition
I left the keys in the ignition.
-Anahtarları kontakta bıraktım.
Never leave the key in the ignition.
-Anahtarı asla kontakta bırakma.
- contact
Have you found your contact lenses?
-Kontak lenslerini buldun mu?
I fell asleep with my contacts in.
-Kontak lenslerle uyuyakaldım.
- (Otomotiv) ignition switch
- switch
- bounce
- bonkers
- short circuit
- short circuit, short; contact
- short
- shortchange
- short circuit, short
- slang cracked, touched in the head
- kontak anahtarı
- (Askeri,Otomotiv) ignition switch
- kontak anahtarı
- key
- kontak anahtarı
- starting switch
- kontak anahtarı
- keyswitch
- kontak anahtarı
- starter lock
- kontak açısı
- contact angle
- kontak kurmak
- to contact
It might be possible to contact Tom.
-Tom'la kontak kurmak mümkün olabilir.
- kontak rampası
- detection
- kontak öğesi
- (Bilgisayar) contact member
- kontak öğesi
- (Bilgisayar,Teknik) contact element
- kontak kurmak
- get into contact
Eğer istediklerimlerim olumlu yönde gerçekleşirse, sizle tekrar kontak kuracağım.
- kontak kurmak
- get into touch
- kontak akımı
- (Elektrik, Elektronik,Teknik) contact current
- kontak anahtarı
- ignition key, ignition switch
- kontak anahtarı
- ignition key
- kontak anahtarı car key, engine key
- (of an automotive vehicle)
- kontak anahtarı lambası
- (Otomotiv) ignition key light
- kontak aralığı
- contact gap
- kontak arkı
- (Elektrik, Elektronik,Teknik) contact arc
- kontak basıncı
- contact pressure
- kontak bileziği
- slip ring
- kontak bloğu
- switch block
- kontak detektörü
- (Elektrik, Elektronik,Teknik) contact detector
- kontak direnci
- contact resistance
- kontak diski
- contact roller
- kontak dizisi
- (Bilgisayar,Teknik) contact assembly
- kontak duyu
- (Otomotiv,Teknik) contact bush
- kontak düğmesi
- switch button
- kontak düğmesi
- contact button
- kontak enjeksiyonu
- contact grouting
- kontak eğesi
- contact file
- kontak gürültüsü
- contact noise
- kontak halesi
- (Jeoloji) contact aureole
- kontak halkası
- contact ring
- kontak halkası kiti
- slip ring kit
- kontak ikizi
- (Jeoloji) contact twin
- kontak kapalı
- (Otomotiv) engine off
- kontak kapağı
- connector cap
- kontak kilidi bereli
- (Otomotiv) ignition lock barrel
- kontak kilit silindiri
- (Otomotiv) ignition lock barrel
- kontak kolu
- wiper
- kontak kopya
- contact copy
- kontak kurutma
- contact drying
- kontak kurutucu
- contact drier
- kontak kurutucu
- contact dryer
- kontak kömürü
- carbon brush
- kontak kömürü
- contact carbon
- kontak kömürü takımı
- carbon brush set
- kontak kömürü tutucusu
- carbon brush retainer
- kontak köprüsü
- (Elektrik, Elektronik,Teknik) contact bridge
- kontak lenslerimi kaybettim
- I lost my contact lenses
- kontak makarası
- contact reel
- kontak mesnedi
- switch brace
- kontak metali
- contact metal
- kontak metamorfik yatak
- (Jeoloji) contact metamorphic deposit
- kontak metamorfizması
- (Jeoloji) contact metamorphism
- kontak metamorfizmi
- contact metamorphism
- kontak mikrofon
- (Elektrik, Elektronik,Teknik) contact microphone
- kontak mukavemeti
- contact resistance
- kontak noktası
- contact point
- kontak papucu
- shoe
- kontak pimi
- connector pin
- kontak plakası
- switch plate
- kontak potansiyeli
- contact potential
- kontak rayı
- contact rail
- kontak redresörü
- contact rectifier
- kontak sathı
- surface of contact
- kontak sekmesi
- (Elektrik, Elektronik,Teknik) contact bounce
- kontak somunu
- connector nut
- kontak sustası
- connection spring
- kontak ucu
- tip
- kontak ucu
- (Bilgisayar,Teknik) contact tip
- kontak vidası
- contact screw
- kontak yalak
- (Madencilik) contact deposit
- kontak yapma
- (Otomotiv) arcing
- kontak yatak
- contact deposit
- kontak yayı
- switch spring
- kontak yayı
- contact spring
- kontak yayı kiti
- switch spring kit
- kontak yuvası
- switch housing
- kontak yüzeyi
- (Havacılık) faying surface
- kontak zonu
- zone of contact
- kontak ünitesi
- contact unit
- kontak ışınım tedavisi
- (Tıp) contact radiation therapy
- kontak kurmak
- contact
If you don't want to have any more contact with Tom, that's fine with me.
-Tom'la daha fazla kontak kurmak istemiyorsan, benim için hava hoş.
It might be possible to contact Tom.
-Tom'la kontak kurmak mümkün olabilir.
- açık kontak
- make contact
- bagaj kapısı kontak plakası
- (Otomotiv) tailgate contact plate
- bir kontak lensimi kaybettim
- I lost one of my contact lenses
- geri kontak
- back contact
- kafadan kontak
- crack-brained, cracked, nuts, bonkers
- kafadan kontak
- (Konuşma Dili) cracked, nutty, touched in the head
- kafadan kontak olmak
- to be out of one's mind
- kayıcı kontak
- sliding contact
- keskin kontak
- blade contact
- ohmik kontak
- ohmic contact
- sürgülü kontak
- sliding contact
- yaprak kontak
- laminated contact
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kontak in Turkish Turkish dictionary
- Ruh sağlığı yerinde olmayan, dengesiz
- Karşıt elektrik taşıyan iki maddenin birbirine dokunması, temas
- Bağlantı, ilgi
- kontak kurmak
- bağlantıya geçmek
- kontak anahtarı
- Bir taşıtın motorunu çalıştırmak için kullanılan anahtar
- kontak kapama
- Kontak kapatma işi
- kontak lens
- Gözün saydam tabakasının üzerine doğrudan uygulanan, görmeyi düzeltici mercek
- kafadan kontak
- Düşüncesiz, mantıksız iş gören
- kafası kontak
- Deli, çıldırmış, çılgın