konsolosluğu

listen to the pronunciation of konsolosluğu
Turkish - English

Definition of konsolosluğu in Turkish English dictionary

konsolosluk
consulate

Aren't you from the consulate? - Sen konsolosluktan değil misin?

The consulate helped arrange medical transport for Tom. - Konsolosluk Tom için tıbbi ulaşımı düzenlemeye yardımcı oldu.

konsolosluk
{s} consular
ingiltere konsolosluğu
(Politika, Siyaset) british consulate
konsolosluk
consulship
alman konsolosluğu
German Consulate
ingiltere baş konsolosluğu
(Politika, Siyaset) british consulate general
konsolosluk
consulate (building)
konsolosluk
consulate; consulship
konsolosluk
the duties or the rank of a consul; consulship
Turkish - Turkish

Definition of konsolosluğu in Turkish Turkish dictionary

konsolosluk
Konsolos olma durumu
konsolosluk
Bu işin görüldüğü daire, konsoloshane
konsolosluk
Konsolosun makamı veya görevi, şehbenderlik: "Bir konsolosluk demek bir millet temsilciliği demektir."- S. F. Abasıyanık
konsolosluk
Konsolosun makamı veya görevi, şehbenderlik