Turkish - English
Definition of konsolos in Turkish English dictionary
- consul
I got this visa at the American Consulate in Kobe.
-Bu vizeyi Kobe'deki Amerikan Konsolosluğundan aldım.
The Belgian consul invited us to tea in a restaurant close to his country's embassy.
-Belçikalı konsolosu bizi ülkesinin büyükelçiliğine yakın bir restoranda çaya davet etti.
- consul (diplomat)
- konsolos beratı
- exequateur
- konsolos ile ilgili
- consular
- konsolos yardımcısı
- vice-consul
- konsolos yardımcısı
- vice consul
- konsoloslar
- consuls
- baş konsolos
- early consul
- fahri konsolos
- honorary consul
- konsoloslar
- consulates
- fahri konsolos
- consular agent
- genel konsolos
- consul general
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of konsolos in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) İtl. Yabancı ülkelerde yurttaşlarının haklarını korumak ve bağlı bulunduğu hükümete siyasî ve ticarî bilgileri vermekle vazifeli hariciye memuru
- Yabancı ülkelerde, orada bulunan yurttaşlarının haklarını koruyan, bağlı bulunduğu hükûmete siyasal ve ticari bilgileri veren dış işleri görevlisi, şehbender
- (Hukuk) ŞEHBENDER
- fahri konsolos
- Dış İşleri mensubu olmamasına rağmen büyükelçisi bulunmayan ülkelerde o yabancı memleketin işlerini yapan ve çıkarlarını gözeten tanınmış kimse
Related Terms
konsolos
Hyphenation
kon·so·losPronunciation
Resimler
History
Favorites