konsistent

listen to the pronunciation of konsistent
German - Turkish
sağlam, dayanıklı
sa^lam, dayanikli 2z / kivam
English - Turkish

Definition of konsistent in English Turkish dictionary

consistent
{s} tutarlı

Onun davranışları sözleriyle tutarlı. - Her behavior is consistent with her words.

Lojban'ın geliştirilmesinde, dili ilk aşamasından beri tarafsız tutmak için çabalar tutarlı olarak yapılmıştır. - In the development of Lojban, efforts were consistently made since the initial phase to keep the language culturally neutral.

consistent
{s} istikrarlı

Şirketimiz istikrarlı ücretler için karar verdi. - Our company decided for consistent fees.

consistent
{s} bağıntılı
consistent
{s} kalıcı
consistent
mütemadiyen
consistent
devamlı
consistent
(Gıda) özlü
consistent
sürekli

Suç oranları son birkaç on yılda sürekli olarak düşüyor. - Crime rates have been consistently decreasing over the past few decades.

Yakın zamanda yapılan araştırmalara göre, Japonya'daki yaşam beklentisi sürekli olarak artıyor. - As recent research shows, the life expectancy in Japan is consistently increasing.

consistent
uygun
consistent
birbirini tutar
consistent
birbirini tutan
consistent
consistently devamlı olarak
consistent
birbirine uygun
consistent
aralarında mutabakat olan
German - English
consistent (materials)
consistent
salbenartig-konsistent
compact-pasty