Turkish - English
Definition of konforlu in Turkish English dictionary
- comfortable
Did you like my apartment? Yes, it is very comfortable.
-Dairemi beğendin mi? Evet, çok konforlu
These headphones are both stylish and comfortable.
-Bu kulaklıklar hem şık hem de konforlu.
- cosy
Your house looks so cosy.
-Eviniz çok konforlu görünüyor.
- luxurious
- snug
- comfy
- plushy
- plush
- equipped with conveniences or laborsaving devices
- cushioned
- comfortable, comfy, luxurious
- gemütlich
- konfor
- comfort
He lives comfortably.
-O konfor içinde yaşamaktadır.
What's your favorite comfort food?
-Favori konfor gıdan nedir?
- konforlu darbe emici
- comfort shock absorber
- konforlu koltuklar
- (Otomotiv) comfortable seating
- konforlu olarak
- cosily
- konforlu vagon
- Pullman
- konforlu vagon
- club car
- konfor
- {i} ease
- konfor
- luxuriousness
- konfor
- accommodation
- konfor
- luxury
- konfor
- easement
- konfor
- accommodations
- konfor
- amenity
- konfor
- comfort, ease, luxury
- konfor
- cosiness
- konfor
- comforts, conveniences
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of konforlu in Turkish Turkish dictionary
- Konforu olan
- konfor
- Günlük hayatı kolaylaştıran maddi rahatlık: "Fazla konfor temin edemezsek kusurumuza bakmazlar."- R. N. Güntekin
- konfor
- Günlük hayatı kolaylaştıran maddî rahatlık