konaklamak

listen to the pronunciation of konaklamak
Turkish - English
stop over
lodging
camp

They don't have enough room to camp. - Konaklamak için yeterli yerleri yok.

stop off
to spend the night (on a journey)
(Askeriye) to bivouac, encamp; to billet
roost
be billeted
put up
to stay for the night, to spend the night; to be billeted
(Tıp) lodge in
spend the night
stop
lodge
(Askeri) billet
pitch
billeted
konaklama
(Turizm) accommodation

Tom complained about the accommodations. - Tom konaklama tesisleri hakkında şikayet etti.

The hotel has good accommodation. - Otelin iyi bir konaklaması var.

konaklama
overnight stay
konaklama
(Askeri) quartering
konaklama
(Turizm) accomodations
konaklama
{i} housing
konakla
{f} lodging

We are looking for lodging accommodations. - Pansiyon konaklama arıyoruz.

This building is a capsule hotel lodging men and women. - Bu yapı erkekleri ve kadınları konaklayan kapsül bir oteldir.

konakla
{f} lodge
konaklama
{i} lodging

He accommodated me with a night's lodging. - O bana bir gecelik konaklama sağladı.

We are looking for lodging accommodations. - Pansiyon konaklama arıyoruz.

Konaklama
accommodational
konaklama
layover

We have a 50-minute layover in Boston. - Boston'da elli dakikalık bir konaklamamız var.

konaklama
bivouacking, encamping; billeting
konaklama
baiting
konaklama
spending the night (on a journey)
konaklama
stopover
Turkish - Turkish
Yolculuk sırasında bir yerde kalıp geceyi geçirmek
Yolculuk sırasında bir yerde kalıp geceyi geçirmek: "Elimdeki karadut kütüğü nereye düşerse, sen de orada konakla!"- N. Araz
inmek
konaklama
Konaklamak işi
konaklamak
Favorites