The commanding officer led his army into enemy territory.
- Birlik komutanı ordusunu düşman topraklarına götürdü.
The commander exposed his men to gunfire.
- Komutan adamlarını silah atışına maruz bıraktı.
I can't ignore my commanding officer's orders.
- Benim komutanın emirlerini görmezden gelemiyorum.
I've been ordered to take charge.
- Komutayı almam emredildi.