komutan

listen to the pronunciation of komutan
Turkish - English
commander

Soldiers must obey their commanders. - Askerler komutanlarına itaat etmeliler.

The commander refused to negotiate. - Komutan müzakere etmeyi reddetti.

commandant

The commandant decided that everyone had to leave the ship. - Komutan herkesin gemiyi terk etmek zorunda olduğuna karar verdi.

duce
general

The general commanded them to move on. - Komutan onların ilerlemelerini emretti.

commander, commandant
commander, commanding officer
imperator
komutan kulesi
(Askeri) cupola
komutan muavini
(Askeri) second in command
Komutanlık / Başkanlık Yönergesi; sahil güvenlik; Komutan (General); Komptrolör
(Askeri) Chairman's guidance; Coast Guard; commanding general; comptroller general
komutan denetlemesi
(Askeri) command inspection
komutan durum muhakemesi
(Askeri) estimate of the commander
komutan kaidesi
(Askeri) leader's rule
komutan kupolası
(Askeri) commander's cupola
komutan olarak atanmak
be inducted as a commander
komutan pilot
(Askeri) command pilot
komutan saati
(Askeri) commander's call
komutan çağrısı
(Askeri) commander's call
komuta eden / komutan subay
(Askeri) commanding officer
baş komutan
commander in chief
görev şefi; toplama harekatları yönetimi; komutan
(Askeri) chief of mission; collection operations management; commander
milli komutan
(Askeri) national commander
muharip komutan; komutan; sürekli veri kaydı
(Askeri) combatant commander; commander; continuous data recording
müşterek görev kuvveti komutan yardımcısı
(Askeri) deputy commander, joint task force
Turkish - Turkish
Bir asker topluluğunun başı, kumandan
bey
kumandan
komutan
Favorites