kompozisyon

listen to the pronunciation of kompozisyon
Turkish - English
{i} composition

The girl who wrote this composition is Nancy. - Bu kompozisyon yazan kız Nancy'dir.

This composition is so badly written than I can not make out what he means. - Bu kompozisyon o kadar kötü yazılmış ki ben onun ne anlama geldiğini çıkaramıyorum.

compo

Your composition is the best yet. - Kompozisyonun yine de en iyisi.

The girl who wrote this composition is Nancy. - Bu kompozisyon yazan kız Nancy'dir.

art, mus. (a) composition
composing, arranging, composition
composition, short essay
essay

Bir kompozisyon yazabilir misin?.

Handwritten essays won't be accepted. - El yazısı kompozisyonlar kabul edilmeyecektir.

He gave us an essay to write during the vacation. - O bize tatil sırasında yazmamız için bir kompozisyon verdi.

composition of
design
kompozisyon ve alıştırmalar
composition and exercises
kompozisyon 
(Fotoğrafçılık) composition 
edebi kompozisyon
literary composition
Turkish - Turkish
Ayrı ayrı parçaları bir araya getirerek bir bütün oluşturma biçimi ve işi. Öğrencilere duygu ve tasarımlarını sıraya koyup açık, etkili bir biçimde anlatmalarını öğretmek amacını güden ders, bu dersle ilgili yazılı çalışma, tahrir, kitabet
Ayrı ayrı parçaları bir araya getirerek bir bütün oluşturma biçimi ve işi
Öğrencilere duygu ve tasarımlarını sıraya koyup açık, etkili bir biçimde anlatmalarını öğretmek amacını güden ders, bu dersle ilgili yazılı çalışma, tahrir, kitabet
kitabet
KOMPOZİSYON
(Hukuk) Görünüş; bir araya gelmeden oluşan bütün; iyi yazmanın öğretilmesi için yaptırılan çalışma
kompozisyon
Favorites