komplo

listen to the pronunciation of komplo
Turkish - English
plot

They believed there was a plot. - Onlar bir komplo olduğuna inanıyordu.

They are plotting to kill the king. - Kralı öldürmek için komplo yapıyorlar.

conspiracy

Tom said that he was aware of the ongoing conspiracy. - Tom devam eden komplonun farkında olduğunu söyledi.

It's all a conspiracy. - Bunun hepsi bir komplo.

frame up
cabal
confederacy
conspirative
scheme

She denied having taken part in the scheme. - Komploya katıldığını inkar etti.

Tom schemed to destroy the project. - Tom projeyi yok etmek için bir komplo düzenledi.

complot
design
skulduggery
plot, conspiracy
putsch
conspired

The moments conspired and brought us together. - Anlar komplo kurdu ve bizi bir araya getirdi.

Fadil and Layla conspired to murder Rami. - Fadıl ve Leyla, Rami'yi öldürmek için komplo kurdular.

to plot
the conspiracy
conspirancy
komplo kurmak
conspire
komplo kurmak
scheme
komplo kuran
(Kanun) conspirator
komplo kurmak
(Dilbilim) conspire against
komplo teorisi
Conspiracy theory
komplo hazırlamak
organize a conspiracy
komplo kurmak
complot
komplo kurmak
to conspire
komplo kurmak
design
komplo kurmak
frame
komplo kurmak
lay a plot
komplo kurmak
frame up
komplo kurmak
to conspire, plot, complot
komplo kurmak
cabal
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Fr. Bir kişiye karşı toplu olarak alınan karar. Tuzak. Suikast
Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan: "Bu üçüncü taarruzun âdeta karanlıkta bir komplo gibi etrafımda ağır ağır geliştiğini görüyordum."- R. N. Güntekin
Tuzak
Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, gizli düzen: "Komplo keşfedilerek isyanın önü alınmıştır."- F. R. Atay
Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, gizli düzen
Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan
komplo
Favorites