komple

listen to the pronunciation of komple
Turkish - English
bang
plenary
(Mekanik) assembly
complete, full, bang
complete, full, entire; not deficient
complete
filled up, full
whole

I don't think it's very healthy to cut out whole groups of foods like fats. - Yağlar gibi komple bir yiyecek grubunu kesmeyi çok sağlıklı bulmuyorum.

perfect; finished
completely
full up
good
out and out
cable assembly
complete in
komple enjektör
injectors
komple sistem
(Bilgisayar) turnkey
komple ahşap
all wood
komple ağaç
all-wood
komple bakım
(Askeri) major maintenance
komple basınç tulumu
(Havacılık) full pressure suit
komple bobin
coil assembly
komple enjektörler
around injectors
komple füze
(Askeri) missile round
komple hortum
hose assembly
komple kablo
cable assembly
komple kilit manşonu
locking sleeve assembly
komple malzeme
(Askeri) major item
komple malzeme
(Askeri) major combination
komple malzeme durum raporu
(Askeri) major item status report
komple metal
all metal
komple metal
all-metal
komple metal
alt-metal
komple palet
track complete
komple pansiyon
full pension, full room and board
komple paraşüt
(Askeri) parachute assembly
komple parça değiştirme
(Askeri) unit replacement
komple seferi sıhhi malzeme
(Askeri) major medical assemblage
komple senkromeç manşonu
synchromesh
komple sistem üretimi
(Askeri) full scale production
komple tur
circular trip
komple tur
circular tour
komple tur bileti
circular ticket
komple vinç
internal derrick
komple yağ filtresi
oil cleaner
komple çelik olan
all steel
komple ışıldak
(Askeri) searchlight unit
biyel kol komple
con rod assy
Turkish - Turkish
Üstün nitelikleri kendinde toplayan, mükemmel
Aynı madde, kumaş vb.nden yapılmış olan. Üstün nitelikleri kendinde toplayan, mükemmel
Aynı madde, kumaş vb.nden yapılmış olan
Eksiksiz, gerekli her şeyi tamam olan, tam
Dolu
komple kilit
Bir mobilyanın sadece bir çekmece veya kapağına takılan, kilitlendiği zaman mobilyanın bütün kapak ve çekmecelerini kilitleyebilen özel bir kilit çeşidi
komple
Favorites