Turkish - English
Definition of komedi̇ in Turkish English dictionary
- komedi
- comedy
We went to see a comedy in London.
-Londra'da bir komedi izlemek için gittik.
Comedy is something that makes you laugh.
-Komedi seni güldüren şeydir.
- komedi
- comedy; comic
- komedi
- farce
- komedi
- comic
I borrowed this comic from his sister.
-Bu komedi filmini onun kız kardeşinden ödünç aldım.
- komedi
- farce comedy
- komedi filmleri
- comedy films
- komedi filmi
- comic
I borrowed this comic from his sister.
-Bu komedi filmini onun kız kardeşinden ödünç aldım.
- komedi olarak
- comically
- komedi yazarı
- comedian
- romantik-komedi
- romantic comedy
- komedi
- scream
- komedi
- mockery
- komedi
- comedic
- gürültülü komedi
- custard pie
- hissi komedi
- (Tiyatro) sentimental comedy
- kaba komedi
- slapstick comedy
- kaba komedi
- slapstick
- kaba komedi
- clownery
- kaba komedi ile ilgili
- farcical
- sulu komedi
- farce
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of komedi̇ in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Gülünecek hareketler
- (Osmanlı Dönemi) Uydurma, yapmacık hareket veya söz
- (Osmanlı Dönemi) yun. Cemiyetin gülünç ve kusurlu hâllerini ortaya koyan tiyatro eseri
- komedi
- Güldürü
- komedi
- Gülmeye sebep olan olay veya olaylar
- komedi
- Yalan ve yapmacık söz veya davranış
- komedi yazarı
- Daha çok komedi türünde eser veren kimse
- Komedi
- mudhike
- Komedi
- komedya
- acıklı komedi
- Eğlendirici olmayı amaçlamayan, dramatik yönü ağır basan, duygusal bir oyun türü, trajikomedi