Search
Translation
Games
Programs
Sign up
Log In
Settings
Blog
About Us
Contact us
Account
Log In
Sign up
Settings
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
kollamak
Turkish - English
Definition of
kollamak
in Turkish English dictionary
to watch, to search; to protect, to look after
to watch for, look out for, be on the alert for
watch
to protect, look after
bide
to scan, observe carefully
protect
watch over
follow
look after
(Kanun)
favour
watch for
keep a good lookout for
Related Terms
koruyup
kollamak
Protect somneone; look after someone
fırsat
kollamak
watch for an opportunity
fırsat
kollamak
Bide one's time, wait for an opportunity, prowl, skulk
kollama
lookout
fırsat
kollamak
skulk
fırsat
kollamak
prowl
fırsat
kollamak
to bide one's time, to watch for an opportunity
fırsat
kollamak
to be on the lookout for an opportunity
fırsat
kollamak
bide one's time
fırsat
kollamak
wait for an opportunity
sıra gözetmek/
kollamak
to wait for a suitable moment
uygun zamanı
kollamak
temporize
zaman
kollamak
to be on the lookout for a suitable opportunity, bide one's time
Turkish - Turkish
Definition of
kollamak
in Turkish Turkish dictionary
Göz önünde tutmak, gözlemek
Korumak, gözetmek
Göz önünde tutmak, gözlemek: "Daima biraz kollayan, bir tilki gibi tetikte ve hamarat görünürdü."- A. Ş. Hisar
Olmasını, ortaya çıkmasını beklemek, gözetmek: "Kocamı kıskanıyor, aradan atmak için vesileler kolluyormuş."- S. M. Alus
Olmasını, ortaya çıkmasını beklemek, gözetmek
Korumak, gözetmek: "O güne kadar ona iyi bak, değerini bil, onu kolla, demişti."- N. Araz
Related Terms
kollama
Kollamak işi
kollamak
Hyphenation
kol·la·mak
Pronunciation
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
History
kollamak
yiğitçe
famished
More...
Clear
Favorites
More...
Clear