kolben

listen to the pronunciation of kolben
English - Turkish

Definition of kolben in English Turkish dictionary

bulb
çiçek soğanı

O, bahçeye bir çiçek soğanı ekti. - She planted the flower bulb in the garden.

bulb
ampul

Bir ampulün nasıl çalıştığını bana kim söyleyebilir? - Who can tell me how a light bulb works?

Edison ampulü icat etti. - Edison invented the light bulb.

bulb
{i} soğan

O, bahçeye bir çiçek soğanı ekti. - She planted the flower bulb in the garden.

bulb
{i} elektrik ampulü
bulb
(Anatomi) soğanilik
bulb
hissedici
bulb
(Askeri) balb
bulb
(Anatomi) bulbus
bulb
elektrik lambası
bulb
(Mühendislik) Valflerin baş kısmı
bulb
(İnşaat) ampul, lamba
bulb
şişerek soğan biçimini almak
bulb
{i} lâmba
flask
içine barut veya yağ konan şişe şeklindeki kap
flask
(isim) cep şişesi, küçük şişe, barutluk, imbik [müh.]
flask
{i} cep şişesi; matara
German - English
forcer
swabbing
spadix
pistons
spadices
bulbs
piston

This shaft links with a piston. - Die Welle ist mit einem Kolben verbunden.

bulb
flask
flasks
matrass
Kolben mit Ansatzrohr
tubulated flask
gegenläufige Kolben
pistons working in opposite directions
gegenläufige Kolben
opposed pistons