kolaylıkla

listen to the pronunciation of kolaylıkla
Turkish - English
with ease

She finished the job with ease. - O, kolaylıkla işi bitirdi.

She solved the puzzle with ease. - O, bilmeceyi kolaylıkla çözdü.

easily

This device made it possible to turn sea-water into fresh water easily. - Bu cihaz deniz suyunu kolaylıkla içme suyuna çevirmeyi mümkün kıldı.

You can easily identify Tom because he is very tall. - Tom'u kolaylıkla tanıyabilirsin çünkü o çok uzun.

soon
ease

He did the crossword with ease. - O çapraz bulmacayı kolaylıkla çözdü.

The ease with which he answered the question surprised us. - Soruyu kolaylıkla yanıtlaması bizi şaşırttı.

lightly
hands down
quite easily
easy

The convenient thing about this electronic dictionary is that it's easy to carry anywhere. - Bu elektronik sözlüğün işe yarar şeylerinden biri herhangi bir yere kolaylıkla taşınabilmesidir.

fluently
swimmingly
in a breeze
(Mukavele) readily
fluent
kolaylıkla kazanmak
win hands down
Turkish - Turkish
Sıkıntı çekmeden, güçlüklere uğramadan, kolayca
Sıkıntı çekmeden, güçlüklere uğramadan, kolayca: "Bu telgrafla meydana çıkan yeni meseleyi kolaylıkla çözecekti."- H. E. Adıvar
çarçabuk
haydi haydi
kolaylıkla
Favorites