kolayca

listen to the pronunciation of kolayca
Turkish - English
easily

He is not a man to admit his mistakes easily. - O, hatalarını kolayca kabul edecek bir adam değildir.

The troops easily put down the rebellion. - Askerler isyanı kolayca bastırdı.

readily

The eloquent scholar readily participated in the debate. - Güzel konuşan bilim adamı kolayca tartışmaya katıldı.

The noted diplomat readily participated in the committee. - Tanınmış diplomat komiteye kolayca katıldı.

lightly
handily
(Argo) in a breeze
soon
easy

My house is within easy reach of the station. - Evim istasyona kolayca ulaşılabilecek bir yerde.

Statistics are easy to misinterpret. - İstatistikler kolayca yanlış yorumlanabilir.

with ease

She mounted the horse with ease. - O, kolayca ata bindi.

I was surprised because he lifted me up with ease. - O beni kolayca kaldırdığı için şaşırdım.

swimmingly
easily, readily; easy
facilely
smoothly

This zipper doesn't zip smoothly. - Bu fermuar kolayca kapanmıyor.

well

We forget our faults easily if no one knows them as well as us. - Eğer hiç kimse onları bizim kadar iyi bilmiyorsa hatalarımızı kolayca unutabiliriz.

light
fairly easy
hands down
easy as winking
kolayca kırılan
brittle
kolayca aldatılabilen
gullible
kolayca hislerine kapılan
emotional
kolayca akılda kalan
catchy
kolayca aldatılabilen
simple
kolayca aldatılabilme
simplicity
kolayca aldatılan
soft
kolayca anlaşılan
coherent
kolayca bozdurulamayan
(Ticaret) irredeemable
kolayca geçilen oyuncu
(Spor) turkey
kolayca geçmek
walk away from
kolayca kazanmak
walk over
kolayca kırılmayan
hard
kolayca kırılır
fragile
kolayca kızmayan
equable
kolayca sarsılmaz
stable
kolayca tiksinen
squeamish
kolayca tutuşabilir
combustible
kolayca ufalanan
crumbly
kolayca yaralanır
vulnerable
kolayca yenmek
walk over
kolayca gelmek
come easily
kolayca yapmak
easy to do
kolayca başarılabilecek iş
(Argo) slam-dunk
kolayca dağılabilirlik
crumbliness
kolayca faks gönder
(Bilgisayar) fax friendly
kolayca galip olmak
walk over
kolayca giderilebilen kirlenme
(Çevre) loose surface contamination
kolayca halletme
smooth sledding
kolayca kanarak
cully
kolayca kazanmak
win hands down
kolayca kazanmak
walk away with
kolayca paniğe kapılan
panicky
kolayca satılmak
(Ticaret) be sold readily
kolayca sinirlenen
snarly
kolayca söylenen
glib
kolayca tanınan
easily recognized
kolayca tutuşma
inflammability
kolayca ufalanabilen
friable
kolayca uyarılma niteliği
excitability
kolayca uyarılırlık
excitability
kolayca yanan ahşap
touchwood
kolayca yapmak
breeze through
kolayca yapılan
open-and-shut
kolayca yenmek
walk away from
kolayca yönlendirilen
easily guided
kolayca yükselmek
get on the gravy train
kolayca çözünen
readily soluble
Turkish - Turkish
kolayca
Favorites