koşuluyla

listen to the pronunciation of koşuluyla
Turkish - English
on condition that
on the understanding that
providing that
on condition of
koşul
provision
koşul
conditions

Mileage varies with driving conditions. - Kilometre performansı sürüş koşullarına göre değişir.

That politician is well versed in internal and external conditions. - O politikacı iç ve dış koşullarda deneyimlidir.

koşul
string
koşul
circumstance, condition; stipulation, clause
koşul
circumstance

We cannot offer a further price reduction under the current circumstances. - Biz, mevcut koşullar altında daha fazla fiyat indirimi teklif edemeyiz.

He adapted himself to circumstances. - O, kendini koşullara uydurdu.

koşul
(Bilgisayar) where
koşul
term

Terms of use may be changed without notice. - Kullanım koşulları haber verilmeksizin değiştirilebilir.

Would you accept those terms? - O koşulları kabul eder misin?

koşul
(Bilgisayar) when the
koşul
(Bilgisayar) while
koşul
clause
koşul
restriction
koşul
constraint

I think I've showed considerable constraint under the circumstances. - Ben bu koşullar altında önemli bir baskı gösterdiğimi düşünüyorum.

koşul
(Bilgisayar) when

When we borrow money, we must agree to the conditions. - Para borç aldığımızda koşulları kabul etmeliyiz.

koşul
(Bilgisayar) cond

Health is an important condition of success. - Sağlık başarı için önemli bir koşuldur.

Mileage varies with driving conditions. - Kilometre performansı sürüş koşullarına göre değişir.

koşul
reservation
koşul
condition

That politician is well versed in internal and external conditions. - O politikacı iç ve dış koşullarda deneyimlidir.

Health is an important condition of success. - Sağlık başarı için önemli bir koşuldur.

incelenmek koşuluyla
(Ticaret) subject to review
koşul
stipulation
koşul
requirement
koşul
(Hukuk) condition, provision
koşul
proviso
koşul
state
satılmaması koşuluyla verilen mülk
entail
satılmaması koşuluyla vermek
entail
sorumlu olmamak koşuluyla
sans recours
Turkish - Turkish

Definition of koşuluyla in Turkish Turkish dictionary

koşul
Bir şeyin kendi özelliğini kazanması için, bulunması gereken durum, gerekli olan özellik
koşul
Bir şeyin kendi özelliğini kazanması için, bulunması gereken durum, gerekli olan özellik: "Türk Eli'nin uluları bu koşullar altında yeni toprakların, yeni vatanların gereğini duyar olmuştu."- N. Araz
koşul
Bir antlaşmada belirlenen hükümlerden her biri
koşul
Şart
koşuluyla
Favorites