koşuşmak

listen to the pronunciation of koşuşmak
Turkish - English
to run together; to run about, to rush about
(for people) to run or rush together
(for someone) to run hither and thither, rush from one place to another
frisk
run up
rush about
press
bustle
clutter
koşuş
{i} trot

The old man set off at a quick trot. - Yaşlı adam hızlı bir koşuşturmayla yola çıktı.

koşuşma
scramble
koşuşma
whirl
koşuşma
bustle
Turkish - Turkish
Birlikte ve birden koşmak
Koşuşturmak
Birlikte ve birden koşmak: "Çocukluğun verdiği bir neşe ile papatyalardan toplamak üzere her biri bir tarafa koşuştular."- O. C. Kaygılı
koşuşma
Koşuşmak işi