Tom jogged down the narrow staircases.
- Tom dar merdivenler aşağı koştu.
As usual, he got up early in the morning and jogged.
- Her zamanki gibi sabah erkenden kalkıp koştu.
She goes running every morning.
- O her sabah koşmaya gider.
Please don't run in the classroom.
- Lütfen sınıfta koşmayın.