Bilinen bir hata bilinmeyen bir gerçekten daha iyidir.
- A known mistake is better than an unknown truth.
Ceza hukuku, ceza yasası olarak da bilinen, bir suç olarak sınıflandırılmış olan bir hareket için takibat gerektirir.
- Criminal law, also known as penal law, involves prosecution for an act that has been classified as a crime.
Geçen yüzyılın ortasına kadar Japonya'nın feodal bir devlet olduğu iyi bilinmektedir.
- It is well known that up to the middle of the last century Japan was a feudal state.
Madonna Japonya'da her lise öğrencisi tarafından bilinmektedir.
- Madonna is known to every high school student in Japan.
Sony tüm dünyada tanınan bir markadır.
- Sony is a brand known around the world.
Bir sosyete moda toplumda iyi tanınan ve sosyal faaliyetlere ve eğlenceye düşkün bir kişidir.
- A socialite is a person who is well known in fashionable society and is fond of social activities and entertainment.
O sadece Hindistan'da değil aynı zamanda Çin'de de iyi tanınmaktadır.
- She is not only well known in India, but is also well known in China.
O hem Japonya'da hem de Amerika Birleşik Devletlerinde iyi tanınmaktadır.
- She is well known both in Japan and in the United States.
San Fransisko, sisi ve diğer şeylerin arasında tepeleri ile ünlüdür.
- San Francisco is known for its fog and its hills among other things.
Futbol, dünyada en çok bilinen spordur.
- Football is the most known sport in the world.
Firma, yüksek kaliteli ürünleriyle bilinmektedir.
- The firm is known for its high-quality products.
O, ülkemizde iyi tanınmıştır.
- He is well known in our country.
O, bir şarkıcı olarak iyi tanınmıştır.
- As a singer, she's well known.
... AUDIENCE: Your wife's been known to wear some pretty ...
... He will be well known to you as with a background in print ...