Turkish - English
Definition of kli̇şe in Turkish English dictionary
- klişe
- stereo
Sami didn't fit that stereotype.
-Sami o klişeye uymuyordu.
There is no such thing as a good stereotype.
-İyi bir klişe diye bir şey yoktur.
- klişe
- stereoplate
- klişe
- commonplace
- klişe
- cardboard box
- klişe
- cliché, plate; cliché, commonplace, platitude
- klişe
- trite, hackneyed
- klişe
- cliché, phrase
- klişe
- stereotype
You're just promoting racial stereotypes.
-Sen sadece ırksal klişeleri tanıtıyorsun.
Sami didn't fit that stereotype.
-Sami o klişeye uymuyordu.
- klişe
- printing block
- klişe
- cut
- klişe
- print. cliché, plate
- klişe
- cliche
It's a cliche, but it's true.
-Bu bir klişe fakat doğru.
Originality is merely a new combination of clichés.
-Özgünlük sadece klişelerin yeni bir kombinasyonudur.
- klişe yapma
- heliogravire
- klişe yapmak
- plate
- klişe yapmak
- jig
- klişe yapmak
- dab
- klişe yapmak
- make cliche
- klişe çıkarmak
- rub
- klişe
- engraving
- klişe
- stencil
- klişe
- (Matbaacılık, Basımcılık) cliché
- klişe
- platitude
- bakır klişe
- mezzotint
- bakır klişe
- copperplate
- bakır klişe ile basmak
- mezzotint
- dişi klişe
- intaglio plate, copperplate
- elektrikle yapılmış klişe
- electro
- fotoğrafla klişe yapma
- gravure
- fotoğrafla klişe yapma
- photogravure
- fotoğraftan klişe çıkarmak
- phototype
- fotoğraftan çıkarılan klişe
- phototype
- galvanize klişe
- electrotype
- galvanize klişe yapmak
- electrotype
- klişe
- corny
- sıradan ve klişe söz
- bromide
- çelik klişe
- mezzotint
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kli̇şe in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Fr. Matbaada tipografik baskıda kullanılan kabartma resim veya yazılar çıkarılmış madeni levha
- klişe
- Pozitif film görüntüsünü taşıyan kalıp
- klişe
- Metal baskı levhası
- klişe
- Kalıplaşmış, basmakalıp
- klişe
- Basmakalıp (söz, görüş vb.)
- klişe
- Baskıda kullanılmak amacıyla, üzerine kabartma resim, şekil, yazı çıkarılmış metal levha: "Klişecilik sanatını usta bir klişeci kadar bildiği, hatta kendisi de klişe yaptığı için, siyah ve beyazın tonlarını son derece hünerle kaynaştırır."- Y. Z. Ortaç
- klişe
- Basmakalıp (söz, görüş vb.): "Söylediği sözün klişe olduğunu, bir yazarın klişelerle yazmamak zorunda olduğunu kabul etmez o."- N. Cumalı
- klişe
- Baskıda kullanılmak amacıyla, üzerine kabartma resim, şekil, yazı çıkarılmış metal levha
- klişe
- Basmakalıp söz ya da görüş
- dişi klişe
- Yazısı oyma olan klişe