kleiner, zweirädriger pferdewagen

listen to the pronunciation of kleiner, zweirädriger pferdewagen
English - Turkish

Definition of kleiner, zweirädriger pferdewagen in English Turkish dictionary

trap
tuzak

Biz bir tilki yakalamak için bir tuzak kurduk. - We set a trap to catch a fox.

Onlar tilkiyi bir tuzakla yakaladılar. - They caught the fox with a trap.

trap
trappean volkanik kara taş benzeri
trap
tıkaç
trap
kapanla yakalamak
trap
set çekmek
trap
tuzağa düşürmek
trap
ağız
trap
{f} tuzağa düşür

Timsah antilopu nehri geçerken tuzağa düşürdü. - The crocodile trapped the gnu as it tried to cross the river.

Onlar tilkiyi tuzağa düşürdüler. - They trapped the fox.

trap
(Elektrik, Elektronik) 1. Bazı elektronik devrelerde, belli frekansları bastırmak ya da geçişini engellemek için kurulan düzenek/devre.2. Her hangi bir frekanstaki akımın yolu üzerine konulan ve rezonansa geldiği frekanstaki akımın akışını engelleyen paralel rezonans devresi.3. Çok bandlı antenlerde antenin farklı bandlar için boyutlandırılmış kısımları arasına konulan ve onları elektriksel anlamda birbirlerinden izole eden devre/düzenek
trap
{f} (ata) süslü koşum takımı geçirmek; (ata) süslü çul örtmek
trap
{i} kum engeli (golf)
trap
{i} ayırıcı
trap
{f} tuzak kurmak
trap
{i} hafif araba
trap
(fiil) kapak takmak (gaz kaçırmasın diye), tuzağa düşürmek, kapana kıstırmak, yakalamak, tuzak kurmak, oyuna getirmek, kapan kurmak
trap
{f} oyuna getirmek
trap
{i} gaga
trap
tut/tuzağa düşür
trap
dans orkestrasında
German - English
trap
pony trap
pony and trap
horse trap