klausur

listen to the pronunciation of klausur
German - Turkish
[die] kapalı yer; kapalı yerde yapılan sınav
vize sınavı
English - Turkish

Definition of klausur in English Turkish dictionary

exam
{i} imtihan

İmtihanı geçebilmesi lazım, zira kabiliyeti var. - He must be able to pass the exam since he has the capacity.

retirement
{i} emeklilik

Tom emeklilik için, vergisi ertelenmiş daha çok parayı bir kenara koyabilir. - Tom can put away more money, tax-deferred, for retirement.

Emeklilikten sonraki hayatı mutsuzdu. - His life after retirement was unhappy.

exam
{i} sınav

Keşke sınav için daha sıkı çalışsaydım. - If only I had studied harder for the exam.

Umarım sınavlarda mezun olurum. - I hope to graduate at the exams.

exam
i., k.dili. sınav, imtihan
retirement
(Kanun) itfa
retirement
emekliye ayrılma
exam
{i} muayene

Ben yılda bir kez fizik muayene olurum. - I get a physical examination once a year.

Siz de muayene için hazırlanabilirsiniz. - You may as well prepare for your examination.

retirement
(Askeri) Geri harekat (planlı taktik hrk)
retirement
tekaütlük
retirement
(isim) emeklilik, emekliye ayrılma, inziva, köşesine çekilme, geri çekilme, tedavülden kaldırma, gizli yer, çekilme, inziva yeri
retirement
{i} gizli yer
retirement
{i} bir köşeye çekilme
retirement
{i} tedavülden kaldırma
retirement
{i} inziva
retirement
{i} köşesine çekilme